Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) – Milyonlarca emeklinin gözü temmuz ayında maaşlarına yapılacak zamma çevrildi. İzmir’de emekliler, “Emekliyi devamlı öldürmeyelim. Bir pazara çıkıyorsunuz, en basitinden limon 80 lira olmuş. Taze fasulye 120 lira. Zaten yiyemiyoruz ya… Pazara gidin akşam üzeri. Yerden çer çöp toplayanlara bakın. Hükümet görmüyor mu bunu? İşlerine gelmiyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Ne yapalım bir an evvel mezara mı gidelim? Emekliyi perişan ediyoruz” diye tepki gösterdi.
Haziran ayının bitmesine günler kala milyonlarca emeklinin gözü temmuz ayında emekli maaşlarına yapılacak ara zamma çevrildi. Ocak ayında 2024 yılının ilk 6 aylık dönemi için yüzde 49,25 oranında zam alan emeklilere TÜİK’in 6 aylık enflasyon verisine bağlı olarak zam yapılacak. Açıklanan enflasyon verisiyle birlikte ilk 5 aylık enflasyon farkı 22,72 olarak açıklanırken son yapılan Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre 6 aylık enflasyon yüzde 25,46 olarak hesaplandı. Hükümet yetkilileri, emekli maaşlarına refah payı zammı yapılmayacağını açıkladı.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Türkiye Emekliler Derneği İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar, emeklilerin akşam pazarlarında artık toplamak zorunda kaldıklarını belirterek, öngörülen yüzde 25 dolayındaki zammın yeterli olmadığına dikkat çekti. Beypınar, şunları söyledi:
“Emekliyi devamlı öldürmeyelim”
“Bizce yeterli değil. Yüzde 25 zam nedir? Enflasyonu düşük çıkarıyorlar. Emekli zaten perişan. Emekli şu anda on bin lira alıyor. Emekli şu anda 10 bin lira maaş alıyor. Peki ya kök maaş alanlar ne olacak? 8 bin 500 lira alanlar yine 10 bin lira alacaklar. Beş kuruş zam almayacaklar. Devletimizin bunu göz önüne alması lazım. Emekliyi devamlı öldürmeyelim. Bir pazara çıkıyorsunuz. En basitinden limon 80 lira olmuş. Taze fasulye 120 lira. Zaten yiyemiyoruz ya… Emekli perişan. Bayramda maaşlarını alamadı emekli. 3 bin lira nedir? Biz torunlarımıza harçlık veremedik. Torunlarımızdan kaçtık. Yalvarıyoruz artık. Bize bir el atsınlar.”
“Ben devlete küsmem, hükümete küserim”
Emekli maaşının en azından 35 bin lira olması gerektiğini savunan Beypınar, emeklilerin akşam pazarında yerden çöp toplayacak hale geldiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Şu an emekli maaşı 10 bin lira. Nasıl gülünç bir şey. Ben kamu emeklisiyim 14 bin lira alıyorum. Şu anda benim 35 lira almam lazım ki bir nebze… Bu mu benim mükafatım? Devlet bu mu? Ben devlete küsmem, hükümete küserim. Hükümetler gelip geçicidir. Kimler geldi kimler geçti. Ne olursunuz bu emekliyi artık muhtaç etmeyin. Şu anda bir emeklinin maaşı 30 bin liradan aşağı olmaması lazım. O da yeterli bir şey değil. Biz yüzde 25 zam alırsak öpüp başımıza koyalım diyoruz. Verilecek parayla geçinmeye imkan mı var? Yediğimiz nedir? Bir emeklinin aylık gideri nereden baksan 30 bin lira. Ama verilen 12-13 bin lira. Bana elektrik parası bin 200 lira geliyor, 900 küsur lira su parası geliyor. Nasıl olacak bu! Pazara gidin akşam üzeri. Yerden çer çöp toplayanlara bakın. Hükümet görmüyor mu bunu? İşlerine gelmiyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Ne yapalım bir an evvel mezara mı gidelim? Emekliyi perişan ediyoruz.”
“Çocuklarımızın, torunlarımızın yüzüne bakamıyoruz”
Yetkililere ‘sesimizi duyun’ çağrısında bulunan Beypınar, şöyle konuştu:
“Devlete küslük olmaz. Hükümetten şunu rica diyorum. Yetkili kişiler kimse… Ne olur bizim derdimizi bir dinleyin artık. Gücümüz kalmadı. Ağlayacak noktaya geldik. Ne olur artık sesimizi duyun. Biz çocuklarımızın, torunlarımızın yüzüne bakamıyoruz. Çocuklarımız yardım etmese biz perişanız. Kasaba gidiyorsunuz 700-800 lira etten bahsediyor. Tavuk olmuş 150 lira. Peki ne yiyecek emekli? Hele zincir marketler… Sen bakarken arkadan etiket değiştiriyor.”
Öztürk: “Onun yatacak yeri yok”
ANKA Haber Ajansı’nın sokakta mikrofon uzattığı emekliler, maaşlarının düşük olmasından yakındı. Halil Öztürk, şunları söyledi:
“30 senede emekli oldum. Evim olmasa burada aç gezerim. Milletin evi yok damı yok. İki tane evladı olsa okutamaz şu an. Yüzde 25 zammı da vermesin. Kendi yesin. Manda yoğurdu yiyor ya… Onu yesin. Bizim paralar onun olsun. Onun yatacak yeri yok. Zehir zıkkım olsun. O kadar milletvekili var ya… Ben 30 sene çalıştım. 30 sene çalışıyor. Prim ödüyor. Aldığı 10 bin lira. Adam 4 sene milletvekilliği yapıyor. Benim bir senede aldığımı onlar bir ayda alıyor. 600 tane milletvekiline gerek yok. 400’e düşürülsün. 200 milletvekilinin parası Hazine’de kalır. Adalet kalmamış Türkiye’de. Hz. Ömer, ‘Komşusu açken tok yatılmaz’ diyor. Bayram geçti. Bir kurbanlık 25 bin lira. Benim aldığım para 10 milyar. 15 milyar ekliyorum üstüne. Şeytan bunun neresinde? Sonra çıkıyor bana Kur’an’ı gösteriyor. Senden önce Kur’an yok muydu? Emeklinin maaşı en azından asgari ücret olmak zorunda. Çalışma Bakanı diyor ki ‘Seyyanen zam yok’ diyor. Bu ay emeklilerin zammı var. Yüzde 20… Vermeseler daha iyi.”
Güven: Emeklinin maaşı en azından 20 bin lira olması lazım
Emekli Tahir Güven ise emeklilerin geçinmesinin imkanı olmadığını belirterek şunları kaydetti:
“10 bin lira emekli alıyorum. Evim kira olsa hiç geçinemem. Sürünüyoruz. Emeklinin maaşı en azından 20 bin lira olması lazım.”
Kılıç: Senin insanın aç yatarken sen araçları beğenmiyorsun
Emekli Kemal Kılıç ise şunları söyledi:
“12 bin lira emekli alıyorum. Ama bir su içemiyorum. Mehmet Şimşek, ‘Çoktur, veremeyiz’ diyor. Onların bindiği araçlar helal midir? Haram olsun. Bir emeklinin en az 25 bin lira olması lazım. Ama müstahaktır bize. Çünkü emekliler onu başa getirdi. Diyanet İşleri Başkanı ‘fakirlik fakirlik’ diyor. Kendisi bindiği araçları beğenmiyor ama bize de 10 bin lirayı çok görüyor. Sen nasıl bir Diyanet İşler Başkanı’sın? Senin insanın aç yatarken sen araçları beğenmiyorsun. Bu nasıl bir adalet, nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz?”
Yağcıoğlu: 2028’e kalmaz erken seçim olursa bu tekrar seçilecek
Emekli Yusuf Ziya Yağcıoğlu ise seçimi işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“2028’e kalmaz erken seçim olursa bu tekrar seçilecek. Adım gibi eminim. Sen eğer muhalefet olarak gücünü göstermez, onun yoluna kırmızı halılar döşersen olacağı bu.”