Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de zeminin her yıl 1,5 santimetre çöktüğüne dikkati çekerek, “İzmir’in en büyük sorunu ne ulaşım, ne körfezin kokması, ne kirlilik, ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var; çökme. Önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane’ye kadar gelebilir” dedi.
İzmir’de zeminin her yıl 1 ile 1,5 santimetre arasında çökmesi, deniz seviyesindeki yükselişin ortalamanın üzerine çıkmasına neden oluyor. Bu durum, Alsancak Kordon başta olmak üzere sahil şeridindeki bölgelerin ilerik yıllarda sular altında kalma riskini gündeme getiriyor. İzmir’in en büyük sorununun kentin çökme problemi olduğunu belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Deniz seviyesi dünyada her yıl yaklaşık 2,5 ile 3 milimetre arası yükselir. İzmir’de bu rakam 1,5 santimetrelere geliyor. Çünkü İzmir çöküyor. İzmir Basmane’den Alsancak’a kadar dolgu alanı. Dolgu alanları binaların ağırlığı da yüklendiği için yavaş yavaş çöküyor” diye konuştu.
“Binalar yapılırken kot yükseltilmeli”
Kenti etkileyen 26-27 Kasım 2023’teki yağışlarda Alsancak’ta suyun yaklaşık 300-400 metre içeri girdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar, “Bu bir uyarı. Çünkü bir dahaki sefere daha çok su içeri girecektir. Basmane’de birkaç bin sene önce deniz kabuklarını görüyoruz. Bir zamanlar orası denizdi. Denizi ne kadar doldursanız doldurun, eğer önlem almazsanız deniz gelip alacağı yeri dolduracaktır. Binalar yapılırken kot yükseltilmesi gerekiyor. 1873 yılında kordon boyu yapılırken, en büyük dolgu yapılırken ihale şartnamesinde; ‘Maksimum gelgitin, en az 1,5 metre üzerinde olacak şekilde inşa edilecektir’ ibaresi vardır ki, ona göre yapılmıştır. 1927 yılında Yanık Yurt Gazetesi’nde körfezin 50 santimetre çöktüğü yazar. Cevat Korkut Hoca’nın İzmir Rıhtım İmtiyazı kitabında da aynı şey yazıyor. Alsancak 1 ile 1,5 santimetre arasında çöküyor. Çöktüğü için zaten kasım ayındaki yağışlardan sonra çok fazla su içeri girdi” ifadelerini kullandı.
Cakarta ve Mexico City’de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, “Orada çökme çok daha hızlı. Yılda 10-15 santimetre çöküyor. Onlar çareyi alanı boşaltmakta buldular, yavaş yavaş alanı terk ediyorlar. Çünkü doğanın hızıyla baş etmek mümkün değil” dedi.
“Kordon kokuyor”
Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in en büyük sorununun çökme olduğunu söyleyerek, “İzmir’in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var; çökme. Çökme devam edecek. Eğer önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane’ye kadar gelebilir. Şu anda Alsancak’ta kanalizasyon kokuları var. Çünkü yavaş yavaş borular deniz seviyesinin altında kalmaya başladı. Bu nedenle kordon kokuyor. İkinci kordonun su basma nedeni de o. Farkında olmadan birinci kordonu yükseltiyoruz, ikinci kordon çukurda kaldı. Belediyenin özellikle yer bilimcilerle oturup çökme konusunda detaylı çalışma yapması gerekiyor. 50 yıl uzun vade ama çok da uzun sayılmaz. Bir anda geliyor, sizi yakalıyor” diye konuştu.
Kentin 50 santimetre daha çökmesi halinde ne yapılırsa yapılsın, fark etmeyeceğini belirten Prof. Dr. Yaşar, “Set çekmek çözüm değil. Duvar yapmanın hiçbir anlamı yok. Kot yükselteceksiniz, çok pahalı ama tercih meselesi ya da alanı yavaş yavaş terk edeceksiniz, boşaltacaksınız” ifadelerini kullandı. (DHA)